Kuran’da Ahir Zaman ile İlgili Bazı Bilgiler
Kuran müminlerin hayatlarının tüm alanlarını kapsayan, her hükmün eksiksiz yer aldığı Allah’ın eşsiz kitabıdır. Kuran’ın en büyük mucizelerinden biri, ilk vahyin inmesinden bu yana, her asırda yaşayan tüm Müslümanların, Kuran’ın kendi asırlarının tüm ihtiyaçlarını çözdüğünü görmeleridir.
Kuran’da, özellikle peygamber kıssalarında ahir zamana bakan işari manada ayetler bulunmaktadır. Bu kıssalar üzerinde düşünüldüğünde günümüzdeki olaylara işaret eden çok önemli sırlar bulmak mümkündür. Allah Kuran’da müminleri kıssalar üzerinde düşünmeye teşvik eder:
Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kuran) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin çeşitli biçimlerde açıklaması ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. (Yusuf Suresi, 111)
Kuran her asra hükmeden bir kitaptır ve ayetlerin birçoğunda birden fazla anlam yüklü olabilmektedir. Ayetlerdeki işaretler de bunun açık delillerindendir. Kuran’da, Peygamberimiz (sav) döneminde yaşanan olaylar anlatıldığı gibi, ahir zamandaki olaylar da işari olarak haber verilmektedir. Ayetlerde Peygamberimiz (sav) döneminde müminlerin yaptıkları mücadele, adaletli uygulamalar ve yaşantıları bildirilirken, aynı zamanda tüm asırlara yönelik öğütler de bulunmaktadır. Her bir ayet, dikkatli okuyanlar için katlanmış anlamlar içermekte, ayetlerde insanların ihtiyaç duydukları herşey açıklanmaktadır.
Bir ayette Kuran’ın bu özelliği “… Biz Kitabı sana, herşeyin açıklayıcısı, Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.” (Nahl Suresi, 89) şeklinde bildirilir. Pek çok ayette de Kuran’daki örnekler üzerinde düşünmemiz ve onlardan ibretler çıkarmamız öğütlenmektedir. Allah, Kuran ayetleri üzerine düşünmeyi emrettiği ayetlerden birkaçında şöyle buyurmaktadır:
Andolsun, bu Kuran’da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkarda ayak direttiler. (İsra Suresi, 89)
Andolsun, Biz bu Kur’an’da, belki öğüt alıp-düşünürler diye, insanlar için her bir örnekten verdik. (Zümer Suresi, 27)
İslam ahlakının dünyaya hakim olması, Peygamber Efendimiz (sav)’in vefatından sonra kıyamete kadar gerçekleşecek olan ahir zaman alametlerinin en önemlilerinden biridir.
Kuran-ı Kerim’de, Hz. İsa (as)’ın yeryüzüne tekrar döneceğine dair delilleri önceki bölümlerde detaylı olarak gördük. Bu açık delillerin yanısıra Kuran’da ahir zaman, Hz. Mehdi (as) ve Kuran ahlakının dünyada hakim olması hakkında da pek çok işari manada ayet bulunmaktadır. Kuran’da Müslümanların İslam ahlakını yeryüzünde hakim kılacaklarının haber verildiği ayetlerden birisi Nur Suresi’ndedir:
Allah içinizden iman edenlere ve salih amelde bulunanlara vadetmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl ‘güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa, onları da yeryüzünde ‘güç ve iktidar sahibi’ kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır. (Nur Suresi, 55)
Peygamber Efendimiz (sav)’in de, ahir zaman konusuna Kuran’da işaret olduğunu bildiren çeşitli hadisleri vardır:
Mehdi tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman gibi dünyaya hükmedecektir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 29)
Görüldüğü gibi bu hadis, Kuran’da yer alan Hz. Zülkarneyn (as) ve Hz. Süleyman (as) kıssalarını, Hz. Mehdi (as) konusuyla bağlantılı olarak incelememize işaret etmektedir.
Aşağıdaki hadislerle de Kehf ve Talut kıssalarında ahir zamana bakan çok önemli işaretler olduğu haber verilmektedir. Peygamber Efendimiz (sav)’in, ahir zaman ve Hz. Mehdi (as) ile ilgili hadislerini burada verilen örneklerde de görüldüğü gibi özellikle Kuran kıssalarıyla bağlantı kurarak anlatması, söylediğimiz meseleye çok kuvvetli bir delil teşkil etmektedir. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmaktadır:
Ashab-ı Kehf, Mehdi’nin yardımcıları olacaktır. (Kitab ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, s. 59)
Mehdi’nin yardımcılarının sayısı Talut ile nehri geçenler kadardır. (Kitab ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57)
Bu bakış açısıyla incelendiğinde Kuran’da İslam ahlakının yeryüzüne hakim olacağı bir dönemin varlığına işaret eden birçok ayet olduğu görülmektedir. Ayetlerdeki gerçekleşecek olan olaylarla ilgili işaretlerin yanısıra, bu olayların tarihlerine yönelik işaretler de bulunmaktadır.
Bu tarihler çeşitli hesap yöntemleriyle tespit edilmektedir. Bu yöntemlerin başında ise ebced hesabı gelir. Bu hesap yöntemi, çok eski tarihlere kadar uzanan ve daha henüz Kuran indirilmeden önce kullanımı çok yaygın olan bir yazım şeklidir. Eski dönemlerden beri, tüm olaylar, harflere rakam değeri verilerek yazılır ve böylece her olayın tarihi de kayda geçilmiş olurdu. Bu tarihler, kullanılan her harfin özel rakam değerlerinin toplanmasıyla elde ediliyordu.
Geçmişteki bazı İslam alimleri, ebced yöntemi ile ayetlere bakarak pek çok olayın tarihini önceden tahmin etmişlerdir. Bugün de Kuran’da geçen bazı ayetlere bakıldığında, bu ayetlerin anlamlarına uygun birtakım tarihlere denk geldiğini görürüz. Ve bu ayetlerde bahsedilen olayların ebced hesaplarıyla elde edilen tarihlerde gerçekleştiğini gördüğümüzde ise, söz konusu ayetlerde olaya ilişkin gizli bir işaret bulunabileceğini anlarız. (Doğrusunu Allah bilir)
İlerleyen sayfalarda bazı ayetlerin içindeki ilgili bölümlerinin ebced hesaplarını vereceğiz. Bu ebcedlerin hesaplandığı ayetlerin anlam açısından içeriklerine bakıldığında, belirli tarihlere yönelik önemli işaretler olduğu fark edilebilir.
Andolsun Kitap Ehlinden ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü o da onların aleyhine şahit olacaktır. (Nisa Suresi, 159)
“… Kitap Ehlinden ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur…”
HİCRİ: 1439 MİLADİ: 2017
Yukarıdaki ayette Hz. İsa (as)’ın ölümünden önce tüm Kitap Ehlinin ona inanacağı haber verilmektedir. Bu olayın ancak ahir zamanda, Hz. İsa (as)’ın ikinci kez yeryüzüne gelişinde gerçekleşebileceğini kitabın başında anlatmıştık. Aynı ayetin yukarıda belirtilmiş bölümünün ebced değerinin bize gösterdiği tarih ise 2017′dir. Bu rakamın, Hz. İsa (as)’ın yeryüzüne tekrar geleceği veya yeryüzünde bulunacağı bir tarihe işaret ediyor olması muhtemeldir. (Doğrusunu Allah bilir) Aşağıdaki ebced değerlerinin de benzer şekilde Hz. İsa (as)’ın yeryüzünde bulunacağı dönemin tarihlerine işaret olması mümkündür.
Şüphesiz O (İsa) kıyamet saati için bir ilimdir. Öyleyse ondan yana hiçbir kuşkuya kapılmayın ve bana uyun. Dosdoğru yol olan budur. (Zuhruf Suresi, 61)
“Şüphesiz O kıyamet saati için bir ilimdir. Öyleyse ondan yana hiçbir kuşkuya kapılmayın…”
MİLADİ: 2026
“Korkma” dedik. “Muhakkak sen üstün geleceksin.” (Taha Suresi, 68)”
MİLADİ: 1956
Hani Allah peygamberlerden ‘kesin bir söz (misak)’ almıştı: “Andolsun size kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde (1), ona kesin olarak iman edecek ve ona yardımda bulunacaksınız.” Demişti ki: “Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı?” Onlar: “İkrar ettik” demişlerdi de “Öyleyse şahid olun, Ben de sizinle birlikte şahid olanlardanım (2),” demişti. (Al-i İmran Suresi, 81)
(1) MİLADİ: 1956
(2) HİCRİ: 1416, MİLADİ: 1994
Biz ise, yeryüzünde güçten düşürülenlere (1) lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve mirasçılar kılmak (2) istiyoruz. (Kasas Suresi, 5)
(1) MİLADİ: 1996
(2) … önderler … ve mirasçılar kılmak – MİLADİ: 2021
Biz seni yalnızca bir müjde verici ve uyarıp-korkutucu olarak gönderdik. (Furkan suresi, 56)
MİLADİ: 1981
(Ayrıca sure numarası (25) x ayet numarası (56) = 1400 (Miladi 1981)
İşte böylece biz yeryüzünde Yusuf’a güç ve imkan (iktidar) verdik. Öyle ki, orada (Mısır’da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız. (Yusuf Suresi, 56)
MİLADİ: 2017
Dedi ki: “Kiminiz kiminize düşman olarak, hepiniz ordan inin. Artık size Benden bir yol gösterici gelecektir; kim Benim hidayetime uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve mutsuz olmaz.” (Taha Suresi, 123)
MİLADİ: 1982
De ki: “Herkes gözetlemektedir; siz de gözleyip durun. Sonunda, dümdüz (dosdoğru) yolun sahipleri kimlermiş ve doğru yola ulaşan kimlermiş, pek yakında öğreneceksiniz.” (Taha Suresi, 135)
MİLADİ: 2023
Ve onları, kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayan-fiilleri, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize ibadet edenlerdi. (Enbiya Suresi, 73)
MİLADİ: 1984
Elif, Lam, Mim. Rum (orduları) yenilgiye uğradı. (Rum Suresi, 1-2)
MİLADİ: 1980
Birkaç yıl içinde. Bundan önce de, sonra da emir Allah’ındır. Ve o gün mü’minler sevineceklerdir. (Rum Suresi, 4)
MİLADİ: 2010
Andolsun, biz Zikir’den sonra Zebur’da da: “Şüphesiz Arz’a salih kullarım varisçi olacaktır” diye yazdık. (Enbiya Suresi, 105)
MİLADİ: 2051
Dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (mucize) indiririz de, ona boyunları eğilmiş kalıverir. (Şuara Suresi, 4)
MİLADİ: 2022
Bu önceki uyarıcılardan bir uyarıcıdır. (Necm Suresi, 56)
MİLADİ: 2031
Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin. (Ahzab Suresi, 56)
MİLADİ: 1986
Şüphesiz Biz seni, hak ile bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, içinde bir uyarıcı gelip-geçmiş olmasın. (Fatır Suresi, 24)
MİLADİ: 1983
Kendileriyle, içlerinde bereketler kıldığımız memleketler arasında (biri diğerinden) görünebilen şehirler var ettik ve orada yürüme (imkanlarını) takdir ettik: “Oralarda geceleri ve gündüzleri güvenlik içinde gezip dolaşın” (dedik). (Sebe Suresi, 18)
MİLADİ: 2023
Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu (peygamberi), çocuklarını tanır gibi tanırlar. Buna rağmen içlerinden bir bölümü, bildikleri halde gerçeği gizlerler. (Bakara Suresi, 146)
MİLADİ: 1959
Biz ayetlerimizi hem afakta, hem kendi nefislerinde onlara göstereceğiz; öyle ki, şüphesiz onun hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun. Herşeyin üzerinde Rabbinin şahid olması yetmez mi? (Fussilet Suresi, 53)
MİLADİ: 1990
Ve insanların Allah’ın dinine dalga dalga girdiklerini gördüğünde, Hemen Rabbini hamd ile tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir. (Nasr Suresi, 2-3)
MİLADİ: 2016
Senin zikrini (şanını) yüceltmedik mi? (İnşirah Suresi, 4)
MİLADİ: 2009
Ve hiç ŞÜPHESİZ; BİZİM ORDULARIMIZ, ÜSTÜN GELECEK OLANLAR ONLARDIR. (Saffat Suresi, 173)
MİLADİ: 1994
“Elçilerini hidayet ve hak din üzere gönderen O’dur. Öyle ki onu (hak din olan İslam’ı) bütün dinlere karşı üstün kılacaktır; müşrikler hoş görmese bile.” (Saff Suresi, 9)
MİLADİ: 1980 ve şeddesiz 2021
Onu satın alan bir Mısır’lı (aziz,) karısına: “Onun yerini üstün tut (ona güzel bak), umulur ki bize bir yararı dokunur ya da onu evlat ediniriz” dedi. Böylelikle biz, Yusuf’u yeryüzünde (Mısır’da) yerleşik kıldık. Ona sözlerin yorumundan (olan bir bilgiyi) öğrettik. ALLAH, EMRİNDE GALİB OLANDIR, ancak insanların çoğu bilmezler. (Yusuf Suresi, 21)
MİLADİ: 2014
Kim Allah’ı, Resûlü’nü ve iman edenleri dost (veli) edinirse, hiç şüphe yok, galip gelecek olanlar, Allah’ın taraftarlarıdır. (Maide Suresi, 56)
MİLADİ: 2055
Allah, göklerin ve yerin nurudur (1). O’nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki (2), doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu kendi nuruna yöneltip-iletir (3). Allah insanlar için örnekler verir. Allah, her şeyi bilendir. (Nur Suresi, 35)
(1) MİLADİ: 1959
(2) MİLADİ: 2037
(3) MİLADİ: 1980
Rabbinin nimetini durmaksızın anlat. (Duha Suresi, 11)
HİCRİ: 1376 MİLADİ: 1956
De ki: “Herkes gözetlemektedir; siz de gözleyip durun. Sonunda, dümdüz (dosdoğru) yolun sahipleri kimlermiş ve doğru yola ulaşan kimlermiş, pek yakında öğreneceksiniz.” (Taha Suresi, 135)
MİLADİ: 2023
Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi gelmişti, fakat onu yalanladılar; böylece onlar, zulümlerine devam etmektelerken azab onları yakalayıverdi. (Nahl suresi, 113)
MİLADİ: 2007
Şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah’a biat etmişlerdir. Allah’ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Şu halde, kim ahdini bozarsa, artık o, ancak kendi aleyhine ahdini bozmuş olur. Kim de Allah’a verdiği ahdine vefa gösterirse, artık O da, ona büyük bir ecir verecektir. (Fetih Suresi, 10)
MİLADİ: 2025
“Sakınıp rahmete kavuşmanız için, içinizden sizi uyarıp korkutacak bir adam aracılığı ile bir zikir (Kitap) gelmesine mi şaştınız?” (Araf Suresi, 63)
HİCRİ: 1433 MİLADİ: 2011
“… Doğrusu Allah size onu seçti ve onun bilgi ve bedenî gücünü arttırdı…” (Bakara Suresi, 247)
HİCRİ: 1418 MİLADİ: 1996
Sonra, nasıl yapıp-davranacaksınız diye gözlemek için, onların ardından sizi yeryüzünde halifeler kıldık. (Yunus Suresi, 14)
MİLADİ: 2048
ELBETTE RABBİN SANA RAZI OLDUĞUN NİMETİ VERECEK, böylece sen hoşnut kalacaksın. (Duha Suresi, 5)
MİLADİ vav-ı atıfla 2015, vav-ı atıfsız 2009
Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz o da (kendi) aleyhinizedir.Sonunda vaat geldiği zaman (yine öyle kullar göndeririz ki) yüzlerinizi ‘kötü duruma soksunlar’ birincisinde ona girdikleri gibi mescid (Kudüs)e girsinler ve ele geçirdiklerini ‘darmadağın edip mahvetsinler.’ (İsra Suresi, 7)
MİLADİ: 2019
Ve hiç şüphesiz; bizim ordularımız üstün gelecek olanlar onlardır. (Saffat Suresi, 173)
HİCRİ: 1410 MİLADİ: 1988 (Şeddeli)
Öyleyse kafirlere itaat etme ve onlara (Kur’an’la) büyük bir MÜCADELE ver. (Furkan Suresi, 52)
HİCRİ:1400 MİLADİ:1979
Rabbimiz, içlerinden onlara bir elçi gönder, onlara ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları arındırsın… (Bakara Suresi,129)
MİLADİ: 1980
İşte kalplerinde hastalık olanları: “Zamanın, felaketleriyle aleyhimize dönüp bize çarpmasından korkuyoruz” diyerek aralarında çabalar yürüttüklerini görürsün. Umulur ki Allah, bir fetih veya Katından bir emir getirecek de, onlar, nefislerinde gizli tuttuklarından dolayı pişman olacaklardır. (Maide Suresi, 52)
MİLADI: 1996
Ve seveceğiniz bir başka (nimet) daha var: Allah’tan ‘yardım ve zafer (nusret)’ ve yakın bir fetih. Mü’minleri müjdele. (Saff Suresi, 13)
HİCRİ: 1402 MİLADİ:1981
Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va’detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl ‘güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa, onları da yeryüzünde ‘güç ve iktidar sahibi’ kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca bana ibadet ederler ve bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkâr ederse, işte onlar fasıktır. (Nur Suresi, 55)
MİLADİ: 2013
Böylece Rabbin seni seçkin kılacak, sözlerin yorumundan sana öğretecek ve daha önce ataların İbrahim ve İshak’a tamamladığı gibi senin ve yakup ailesi üzerindeki nimetini tamamlayacaktır… (Yusuf Suresi, 6)
HİCRİ: 1443 MİLADİ: 2020 (Şeddesiz)
Onlara peygamberleri dedi ki: Allah size Talut’u (melik olarak) gönderdi… (Bakara Suresi, 247)
HİCRİ: 1420 MİLADİ: 1998
Gerçekten biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona her şeyden bir yol (sebep) verdik. (Kehf Suresi, 84)
HİCRİ:1440 MİLADİ: 2017 (Şeddeli)
Böylece ikisi, iki (deniz)in birleştiği yere ulaşınca balıklarını unutuverdiler; (balık) denizde bir akıntıya doğru (veya bir menfez bulup) kendi yolunu tuttu. (Kehf Suresi, 61)
HİCRİ: 1405 MİLADİ: 1984
Dedi ki: Rabbimin beni kendisinde sağlam bir iktidarla yerleşik kıldığı (güç nimet ve imkan) daha hayırlıdır. Madem öyle bana (insani) güçle yardım edin de sizinle onlar arasında sapasağlam bir engel kılayım. (Kehf suresi, 95)
HİCRİ:1409 MİLADİ:1987 (Şeddesiz)
Ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, Kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor. (Tevbe Suresi, 32)
HİCRİ: 1423 MİLADİ: 2002
Yoksa onlar: “Allah’a karşı yalan düzüp-uydurdu”mu diyorlar? Oysa eğer Allah dilerse senin de kalbini mühürler. Allah, batılı yok edip-ortadan kaldırır ve kendi kelimeleriyle hakkı hak olarak pekiştirir (gerçekleştirir). Çünkü O, sinelerin özünde olanı bilendir. (Şura Suresi, 24)
MİLADİ: 2014
Hani Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrailoğulları, gerçekten ben, sizin için Allah’tan gönderilmiş bir elçiyim. Benden önceki Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra ismi “Ahmed” olan bir elçinin de müjdeleyicisiyim” demişti. Fakat o, onlara apaçık belgelerle gelince: “Bu, açıkça bir büyüdür” dediler. (Saff Suresi, 6)
MİLADİ: 2011
Hiç şüphesiz O kıyamet saati için bir ilimdir. Öyleyse ondan yana hiç bir kuşkuya kapılmayın ve bana uyun. Dosdoğru olan yol budur. (Zuhruf Suresi, 61)
MİLADİ: 2026
Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir, iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, ma’rufu emrederler, münkerden sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah’a aittir. (Hac Suresi, 41)
HİCRİ: 1400 MİLADİ: 1979
Yarattıklarımızdan, hakka yöneltip-ileten ve onunla adaleti kılan (uygulayan) bir ümmet vardır. (Araf Suresi, 181)
MİLADİ: 1987
Artık hayır; yemin ederim (gündüz) sinip (gece) dönen (gezegen)lere, bir akış içinde yerini alanlara… (Tekvir Suresi, 15-16)
HİCRİ: 1459 MİLADİ: 2036
(Peygamberler) Fetih istediler, (sonunda) her zorba inatçı bozguna uğrayıp -yok oldu- gitti. (İbrahim Suresi, 15)
MİLADİ: 1993
Onlar ki, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de (geleceği) yazılı bulacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar; o, onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasaklıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır. (Araf Suresi, 157)
MİLADİ: 2025
Allah adına gerektiği gibi cihad edin. O, sizleri seçmiş ve din konusunda size bir güçlük yüklememiştir, atanız İbrahim’in dini(nde olduğu gibi) (1). O (Allah) bundan daha önce de, bunda (Kur’an’da) da sizi “müslümanlar” olarak isimlendirdi (2); elçi sizin üzerinize şahid olsun, siz de insanlar üzerine şahidler olasınız diye (3). Artık dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve Allah’a sarılın, sizin Mevlanız O’dur. İşte, ne güzel mevla ve ne güzel yardımcı. (Hac Suresi, 78)
(1) MİLADİ: 1911
(2) MİLADİ: 2034
(3) MİLADİ: 2026
Bir de derler ki: “Rabbinden üzerine bir ayet (mucize) indirilse ya!..” De ki: “Gayb yalnızca Allah’ındır, siz bekleyedurun; ben de sizlerle birlikte bekleyenlerdenim.” (Yunus Suresi, 20)
MİLADİ: 2002 (Şeddesiz)
İşte, göğün ve yerin Rabbine andolsun ki, şüphesiz, o (size va’dedilen) sizin (aranızda) konuştuklarınız kadar, elbette kesin bir gerçektir. (Zariyat Suresi, 23)
HİCRİ:1459 MİLADİ: 2036
Sonunda onlar, kendilerine vadedileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış artık öğrenmiş olacaklardır.” (Cin Suresi, 24)
MİLADİ: 1995 (Şeddeli ve Tenvinli)
Onları rahmetimize soktuk, şüphesiz onlar salih kimselerdi. (Enbiya Suresi, 86)
MİLADİ: 2066
(Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki:) “Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut.” Daha çocuk iken ona hikmet verdik. (Meryem Suresi, 12)
MİLADİ: 2067
Şu halde sen sabret. Gerçekten Allah’ın va’di haktır. Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et. (Mümin Suresi, 55)
MİLADİ: 2001
“Ey Davud, gerçek şu ki, Biz seni yeryüzünde bir halife kıldık (1). Öyleyse insanlar arasında hak ile hükmet, istek ve tutkulara (hevaya) uyma (2); sonra seni Allah’ın yolundan saptırır. Şüphesiz Allah’ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarından dolayı şiddetli bir azab vardır.” (Sad Suresi, 26)
(1) MİLADİ: 2021
(2) HİCRİ: 1446, MİLADİ: 2023
Onun mülkünü güçlendirmiştik. Ona hikmet ve anlatım çarpıcılığını vermiştik. (Sad Suresi, 20)
HİCRİ: 1426 MİLADİ: 2004
Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik. (Saffat Suresi, 101)
MİLADİ: 2019 (şeddeli)
Derler ki: “Eğer doğru söylüyor iseniz, şu fetih ne zamanmış?” (Secde Suresi, 28)
MİLADİ: 2041
Yahut: “Onda bir delilik var” mı diyorlar? Hayır, o, onlara hak ile gelmiş bulunmaktadır ve onların çoğu hakkı çirkin karşılıyorlar. (Müminun Suresi, 70)
MİLADİ: 2022 (şeddesiz)
Onlardan öncekiler de hileli-düzenler kurmuşlardı; fakat düzen kuruculuğun (tedbirlerin, karşılık vermelerin) tümü Allah’a aittir (1). Her bir nefsin ne kazandığını O bilir. Bu yurdun sonu kimindir, inkar edenler pek yakında bileceklerdir (2). (Rad Suresi, 42)
(1) MİLADİ: 1988
(2) MİLADİ: 1990 (şeddesiz), 2974 (şeddeli)
Onlar, kendilerine meleklerin gelmesini mi, ya da Rabbinin gelmesini mi veya Rabbinin bazı ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin ayetlerinden bazılarının geleceği gün, daha önce iman etmemişse veya imanıyla bir hayır kazanmamışsa hiç kimseye imanı yarar sağlamaz. De ki: “Bekleyin, biz de şüphesiz beklemekteyiz.” (Enam Suresi, 158)
MİLADİ: 1983
Kendilerine hak gelince, onu yalanladılar (1); fakat alaya aldıklarının haberleri onlara gelecektir (2). (Enam Suresi, 5)
(1) MİLADİ: 2015 (2) MİLADİ: 1990
Ey insanlar, şüphesiz elçi size Rabbinizden hakla geldi. Öyleyse iman edin, sizin için hayırlıdır. Eğer inkara saparsanız, şüphesiz göklerde olanların ve yerde olanların tümü Allah’ındır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi, 170)
MİLADİ: 2014