Günlerin ve Gecelerin Fazileti
Her bir günün ve gecenin kendisine mahsus bir fazilet ve önemi vardır. Günlerin hepsi faziletlidir. Fakat günlerin içerisinde önemli olaylar vardır.
PAZARTESİ GÜNÜ
Rasülullah Sallallâhu aleyhi ve sellem ‘e pazartesi günü hakkında sordular. Şöyle buyurdu :
”O , yolculuk ve ticaret günüdür.”
”Ey Allâh’ın Rasulü ! Bu nasıl olur ?” Dediler.
”Çünkü o gün Şuayb Aleyhisselâm , ticaret yapmak ve rızık kazanmak için yolculuk yapmıştır.” Buyurdu.
Bazı Âlimler, derler ki ;
”Allâh pazartesi gününe yedi fazilet vermiştir :
1) İdris Aleyhisselâm göğe pazartesi günü çıkmıştır.
2) Musâ Aleyhisselâm Tur’a o gün gitmiştir.
3) Allah’ın birliğini gösteren delil o gün inmiştir.
4) Allâh’ın Rasulü pazartesi günü doğmuştur.
5) Cebrâil Aleyhisselâm’ın Peygamber Sallallâhu aleyhi ve sellem ‘e ilk inişi pazartesi günü olmuştur.
6) Ümmetin amelleri Peygamber Sallallâhu aleyhi ve sellem’in ruhuna pazartesi günü sunulur.
7) Allah Rasulü Sallallâhu aleyhi ve sellem’in vefâtı pazartesi gününde olmuştur.”
Cebrâil Aleyhisselâm, Peygamber Sallallâhu aleyhi ve sellem ‘e ilk defa pazartesi günü gelmistir. Bununda sebebi şudur :
Efendimiz kendisini Allah’ın ibadetine vermişti. Kırk yaşına girdiği zaman herkes onun olgunluğunda söz birliği etmiştir. Artık kalbinde Allah sevgisinden başka hiç bir şey taşımıyordu. Daima hüzünlü ve derin düşünceliydi. Kendisine herkes ”Muhammedü’l-Emîn” -Son derece kendisine güvenilen Muhammed- diyordu.
Halk Efendimizin ibadete düşkünlüğünü ve Allah’tan başka bir şey düşünmediğini görünce konuşmaya başladılar. Hatta amcası Hazreti Hamza Radıyallâhu anh kız kardeşi Atike’ye şöyle dedi :
”Bizim Muhammed’in nesi var ? Yüzünün sarardığını, devamlı düşündüğünü, kimse ile konuşmadığını görüyorum.”
”Bunun üzerine Allâh’ın Rasülü’nü çağırdılar ve dediler ki :
”Ey Muhammed ! Kalbin hasta ise yahut ruhunda bir hastalık var ise bize söyle de onun bir çaresine bakalım.” O, onlara hiç cevap vermeyince kendi aralarında ; ”O derdini daima Ebu bekir’e söyler. Eğer onun bir sırrı var ise , mutlaka Ebu Bekir’e söylemiştir.” Dediler. Bunun üzerine hemen Hazreti Ebu Bekir’e vardılar ve sordular :
”Ey Ebu Bekir, biz Muhammed’i çok gamlı ve üzgün görüyoruz, acaba nesi var ?”
Bunun üzerine Ebu Bekir Radıyallâhu anh hemen Hazreti Muhammed Sallallâhu aleyhi ve sellem’e gitti ve bunun sebebini sordu. O şöyle dedi :
”Ey Ebu Bekir, kalp sıkıntıdadır, ruh yangındadır , göz uyku tutmuyor , neden karar ve istikrar benden gitti bilemiyorum. Yüzüm sarardı…”
Sonra su istedi, getirdiler. İyice yıkanıp giyindikten sonra ridasını da giydi ve Hira dağına çıkmak üzere oraya doğru hareket etti.
Dağa çıktı, mübarek yüzünü toprağa koydu. Ağladı… Ağladı…. Allâh’a o kadar yalvardı ki nihayet yedi kat gök melekleri , cennetteki huriler şöyle çığlık atmaya başladılar :
”Biz bir sevgilinin iniltisini, bir yalvarıcının yalvarışını duyuyoruz.”
Bunun üzerine Allâh celle şânühü, Cebrail Aleyhisselâm’a vahyetti : ” Artık vahyin iniş zamanı ! Emir ve nehyin açıklanma vakti geldi. Haydi Sevgilime, Safiyyime, yarattıklarim arasında seçtiğime git, ona sevgim ile hediyemi ulaştır.”
Cebrâil Aleyhisselâm indi ve havada bir nâra attı. Hazreti Muhammed Sallallâhu aleyhi ve sellem ‘de yukarıya baktı ve yer ile gök arasında, üzerinde yeşil elbise bulunan bir şahsı gördü. Cebrâil Aleyhisselâm yanına gelip ”Oku” dedi. Allâh Rasulü gördüklerinden korkmuştu. Cebrail Aleyhisselâm elini uzattı. Onu tutarak salladı ve ”Oku ! ” dedi. Allah Rasulü de ”Ben okuyucu değilim ”dedi. Cebrâil Aleyhisselâm hemen şu âyeti ona ulaştırdı :
”Ey Muhammed ! Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı pıhtılaşmış bir kandan yarattı !”
(Alak süresi : 1-2)
Sonra Cebrâil Aleyhisselâm kaybolup gitti. Efendimizde hemen evine döndü. Başından geçenleri zevcesi Hazreti Hadice validemize anlatıp :
”Beni sarın, beni sarın, çok korktum ! ” dedi.
Hadice validemizde şöyle konuştu :
”Müjde ey Muhammed ! Vallahi, Allah seni asla mahcup etmez. Çünkü sen akrabayı ziyaret eersin. Doğru konuşursun. Fakiri gözetirsin. Misafiri ağırlarsın. Halkın vekillerine yardım edersin. Rabbin sana ancak övülen bir makam verir. Galiba O, peygamberlere gelen Nâmus’u Ekber ( Cebrâil ) ‘dir ! ”
Cibril inip, “‘Ey örtüsüne bürünüp uyuyan, kalk ve uyar ! ” ayetini okuyunca, Hazreti Muhammed Sallallâhu aleyhi ve sellem ”Ey Hadice ! İşte o, yine geldi… dedi. Bunun üzerine Hazreti Hadice Radıyallâhu anhâ dedi ki ;
”Şimdi ben başımı açacağım. Eğer o şeytan ise yerinden kımıldamaz, Allâh’ın elçisi melek ise kaybolup gider.”
Hemen başını açtı ve Cebrâil Aleyhisselâm, Allâh’ın Rasülu Sallallâhu aleyhi ve sellem’in gözünden kayboldu. Şöyle dedi :
”Ey Hadice, gözden kayboldu ! ”
Hazreti Hadice Radıyallâhu anhâ ona :
”Haydi bana islamı anlat. Çünkü sen artık Allâh Rasulüsün, peygamber oldun ! ” dedi. Allâh Rasulü Sallallâhu aleyhi ve sellem’de ona islamı anlattı ve O müsluman oldu. Böylece Hadice validemiz , kadınlar içinde ilk müslüman olma şerefine nail oldu.
Ümmetin amelleri Efendimizin Ruhuna pazartesi günü sunulur. Nitekim Ebu Hureyre Radıyallâhu anha Efendimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem’den şöyle rivayet etmiştir :
”Hayatımda sizin için hayırlıdır, ölümüm de sizin için hayırlıdır.”
”Ey Allah’ın Rasulü ! Yaşamanın bizim için hayırlı olduğunu anladık ; ama ölümün bizim için nasil hayırlı olur ? ”Diye sordular. Şöyle buyurdu :
”İçinizde bulunduğum ve yaşadığım müddetçe hayatım sizin için hayırlı olur. Sizi Allah’a , hikmet ve güzel öğütle davet ederim.”
”Ölümümün sizin için hayırlı olmasına gelince ; amelleriniz bana her pazartesi ve perşembe günü sunulur. Eğer onları iyi görürsem sevinirim. Kötü görürsem sizin için Allah’tan bağışlanma dilerim ! ”
SALI GÜNÜ
Enes bin Mâlik Radıyallâhu anha’dan rivayet edilmiştir . Efendimize salı günü hakkında sorduklarında şöyle buyurdu :
”O kan günüdür”
”Nasıl, Ey Allâh’ın Rasulü”
”Çünkü o günde Havva hayız oldu, Adem’in oğlu kardeşini öldürdü ! ” buyurdu.
( Bisatu’l-Meclis )
Bazı alimler derler ki ; Salı günü yedi kişi öldürüldü ;
1) Cercis Aleyhisselâm,
2) Yahya Aleyhisselâm,
3) Zekeriyya Aleyhisselâm,
4) Firavunun sihirbazları,
5) Muzahimin kızı olan Firavunun karısı Asiye,
6) Beni israil içinde Musa’nin sığırı,
7) Adem Aleyhisselâm’ın oğlu hâbil…..
ÇARŞAMBA GÜNÜ
Allah’a Teâla buyurmuştur :
”Nitekim üzerlerine, insanları sökülmüş hurma kütüğü gibi koparıp, yere seren , dondurucu bir rüzgarı uğursuzluğu devam eden bir günde gönderdik…” ( Kamer süresi : 19-20 ).
Bu olay çarşamba günü olmuştur. Nitekim Enes bin Malik Radıyallâhu anhâ’dan şöyle rivayet edilmiştir :
Peygamber Efendimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem’e çarşamba günü hakkında sordular, şöyle buyurdu :
”O uğursuz bir gündür ! ”
Nasıl olur bu ? Diye sordular.
”Çünkü o günde Allah Firavunu ve kavmini suda boğmuş, salih ve Hud peygamberlerin kavimleri olan Ad ile Semûd’u da o gün helak etmiştir.” ( Bisatu’l-meclis ).
Allah yedi kafiri, çarşamba günü yedi şeyle helak etmiştir :
Avc bin Unuk’u Hüdhüd’le,
Karun’u yerle bir olmakla,
Firavunla askerini denizle,
Nemrud’u sivrisinekle,
Lut kavmini taşla ve yerle bir olmakla,
Şeddad bin Ad’ı ise Cebrail Aleyhisselâm’ın sayhasıyla helak etmiştir.
PERŞEMBE GÜNÜ
Enes bin Mâlik Radıyallâhu anha’dan rivayet edilmiştir. Allah Rasulü Sallallâhu aleyhi ve sellem ‘e perşembe günü hakkında sordular, şöyle buyurdu :
”O, hacetlerin görüldüğü gündür.”
”Ey Allah’ın Rasulü, bu nasıl olur ? Dediklerinde şöyle buyurdu :
”Çünkü o günde ibrahim Aleyhisselâm mısıra girdi. Allah onun ihtiyacını gördü ve Hacer’i ona verdi…” -Bisatu’l-Meclis-
Kıssa sahipleri derler ki : perşembe günü yedi peygamber, yedi veli yedi yere girip yedi şey buldular :
1) ibrahim Aleyhisselâm mısır’a girdi ve orada Hacer’i buldu.
2) Perşembe günü, Saki hapisten çıktı. Kurtulup Melik’e hizmet etmek şerefine nail oldu.
3) Yusuf Aleyhisselâm’ın kardeşleri Yusuf’un yanına perşembe günü girdiler, yanında bir çok nimet buldular :
”Yusuf’un kardesleri gelip yanına girdiler. Kendisini tanımadıkları halde O onları tanımadı.” -Yusuf süresi : 58-
4) Bünyamin perşembe günü Mısır’a girdi, Yusuf’u buldu.
”Yusuf’un yanına girdiklerinde kardeşini bağrına bastı.” -Yusuf süresi : 69-
5) Ya’kup Aleyhisselâm perşembe günu Mısır’a girdi ve oğlunu buldu :
”Yusuf’un yanına girdiklerinde o annesini, babasını bağrına bastı : ”Allah’ın dilediği kadar, güven içinde Mısır’da yerleşin !” Dedi. ( Yusuf suresi : 99 )
6) Musa Aleyhisselâm perşembe günu Mısır’a girdi ve Kıpti’yi buldu :
”Musa, halkın haberi olmadığı bir zamanda, şehre girdi. Biri kendi adlarından diğeri de düşman olan iki adamı döğüşür buldu.” -Kasas süresi : 15-
7) Muhammed Sallallâhu aleyhi ve sellem ‘in Mekke’ye perşembe günü girmesi ve orada zaferle karşılaşmasıdır. Nitekim Allah’u Teâla şöyle buyurmuştur :
”And olsun ki Allah, peygamberinin rüyasının gerçek olduğunu tasdik eder.” -Fetih süresi : 27-
CUMA GÜNÜ
Allah’u Teâla buyurdu :
”Ey inananlar ! Cuma günü namaz icin ezan okunduğu zaman , Allah’ı anmaya koşun.”-Cuma süresi :9 –
Birinci mecliste zikrettiğimiz isnadla, Enes bin Malik Radıyallâhu anha’dan rivayet edilmiştir ki, Allah Rasulü Sallallâhu aleyhi ve sellem ‘e Cuma günu hakkında sordular. Şöyle buyurdu :
”O vuslat ( kavuşma ) ve nikah ( evlenme ) günüdür !”
”Bu nasıl olur ey Allah’ın Rasulü ? Dediler. Şöyle buyurdu :
”Peygamberler o günde evlenirlerdi.” ( Bisatu’l-meclis )
Alimler derler ki : Yedi nikah cuma günü kıyılmıştır :
Adem ile Havva,
Yusuf ile Züleyha,
Musa ile Safûra,
Süleyman ile Belkis,
Muhammed ile Hatice,
Muhammed ile Aişe,
Ali bin EbibTalip ile Fatıma Radıyallâhu anhüma.
CUMARTESİ GÜNÜ
Müslim bin Abdullah , Said bin Cübeyr -tarikiyle- Enes bin Malik Radıyallâhu anha’dan rivayet etti :
”Allah Rasulü Sallallâhu aleyhi ve sellem’e Cumartesi hakkında sordular, şöyle buyurdu :
”O, bir hile ve aldatma günüdür !”
”Ey Allah’ın Rasulü, bu nasıl olur ?” Diye sordular.
”Çünkü o günde, Kureyş Dâr’ün-Nedve’de hile yapmıştır.” Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur :
”İnkar edenler, seni bağlayıp bir yere kapamak veya öldürmek yada sürmek için düzen kuruyorlardı…” ( Enfal suresi : 30 )
Şunu bil ki : Burak sahibi, anlaşma gününün ulusu, Melik olan Allah’ın Rasulü Cumartesiye hile ve desise günü demiştir. Çünkü o günde yedi nefer yedi kişiye hile etmiştir.
PAZAR GÜNÜ
Enes bin Mâlik Radıyallâhu anha’dan rivayet edilmiştir :
Allah Rasulü Sallallahu aleyhi ve sellem’e pazar günü hakkında sordular, şöyle buyurdu :
”O , dikme ve imar etme günüdür.”
”Bu nasıl olmuştur ey Allah’ın Rasulü ?” Dediklerinde şöyle buyurdu :
”Çünkü dünyanın imarı o gün başladı.”
Faziletiyle üstün ve ihya edilmesi güzel olan geceler, bütün senede on beş gecedir. Allah’ın Cemâlini arayan bir müridin bu gecelerden gâfil olması güzel bir hareket değildir. Çünkü bu geceler hayırların mevsimi ve ticaretlerin de tanzim edildiği zamandır. Tâcir bir kimse mevsimlerin değerlendirmesinden gâfil olduğu zaman, kâr edemeyeceği gibi, mürid de vakitlerin faziletlerinden gâfil bulunduğu zaman zaferi elde edemez.
Bu gecelerin altısı Ramazan ayındadır. Beşi, son on günün tek gecelerindedir. Zira son on günün tek gecelerinde Kadir gecesi aranmalıdır, altıncısı ise Ramazan-ı şerifin on yedinci gecesidir. Bu gece öyle bir gecedir ki sabahında Kuran inmiş ve iki ordu karşı karşıya gelmiştir. Bedir muharebesi de bugün de olmuştur.
Abdullah bin zübeyr Radıyallâhu anha, on yedinci gecenin Kadir gecesi olduğunu söylemiştir. Faziletli gecelerden olan diğer dokuz geceye gelince, onları da şöyle sıralayabiliriz :
1) Muharrem ayının birinci gecesi
2) Aşure gecesi ( Muharrem ayının onuncu gecesi )
3) Receb ayının birinci gecesi
4) Receb ayının on beşinci gecesi
5) Receb ayının yirmi yedinci gecesi -ki bu gece Mi’raç Gecesidir ve bu gecede kılınması gereken bir namaz rivayet edilmiştir.
6) Şaban-ı Şerifin on beşinci gecesi
7) Arefe gecesi
8) Ramazan bayramı gecesi
9) Kurban bayramı gecesi
Cenab-ı Hak biz müminler için rahmeti, feyiz ve bereketi bol olan günler ve geceler halk etmiştir.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki ;
”İki günü aynı olan , -her gün ilerlemeyen, yeni bir şey öğrenmeyen- ziyan etti.” -Beyheki-
Dünya işlerinde olduğu gibi, din işlerindede ilerlemek gerekir.
Allahu Teala bizlere her gün ve gecenin ihyasını yapabilmeyi, dünya ve ahiret hayatımızı etkileyen günahlardan uzak durabilmeyi, nefes alıp verdiğimiz sürede ömrümüzü hüsnü hatime ile tamamlayıp huzuruna varmayı, sonra da cennet ve cemalullâh’la müşerref olmayı cümlemize nasip eylesin. AMİN
PAZARTESİ GÜNÜ
Rasülullah Sallallâhu aleyhi ve sellem ‘e pazartesi günü hakkında sordular. Şöyle buyurdu :
”O , yolculuk ve ticaret günüdür.”
”Ey Allâh’ın Rasulü ! Bu nasıl olur ?” Dediler.
”Çünkü o gün Şuayb Aleyhisselâm , ticaret yapmak ve rızık kazanmak için yolculuk yapmıştır.” Buyurdu.
Bazı Âlimler, derler ki ;
”Allâh pazartesi gününe yedi fazilet vermiştir :
1) İdris Aleyhisselâm göğe pazartesi günü çıkmıştır.
2) Musâ Aleyhisselâm Tur’a o gün gitmiştir.
3) Allah’ın birliğini gösteren delil o gün inmiştir.
4) Allâh’ın Rasulü pazartesi günü doğmuştur.
5) Cebrâil Aleyhisselâm’ın Peygamber Sallallâhu aleyhi ve sellem ‘e ilk inişi pazartesi günü olmuştur.
6) Ümmetin amelleri Peygamber Sallallâhu aleyhi ve sellem’in ruhuna pazartesi günü sunulur.
7) Allah Rasulü Sallallâhu aleyhi ve sellem’in vefâtı pazartesi gününde olmuştur.”
Cebrâil Aleyhisselâm, Peygamber Sallallâhu aleyhi ve sellem ‘e ilk defa pazartesi günü gelmistir. Bununda sebebi şudur :
Efendimiz kendisini Allah’ın ibadetine vermişti. Kırk yaşına girdiği zaman herkes onun olgunluğunda söz birliği etmiştir. Artık kalbinde Allah sevgisinden başka hiç bir şey taşımıyordu. Daima hüzünlü ve derin düşünceliydi. Kendisine herkes ”Muhammedü’l-Emîn” -Son derece kendisine güvenilen Muhammed- diyordu.
Halk Efendimizin ibadete düşkünlüğünü ve Allah’tan başka bir şey düşünmediğini görünce konuşmaya başladılar. Hatta amcası Hazreti Hamza Radıyallâhu anh kız kardeşi Atike’ye şöyle dedi :
”Bizim Muhammed’in nesi var ? Yüzünün sarardığını, devamlı düşündüğünü, kimse ile konuşmadığını görüyorum.”
”Bunun üzerine Allâh’ın Rasülü’nü çağırdılar ve dediler ki :
”Ey Muhammed ! Kalbin hasta ise yahut ruhunda bir hastalık var ise bize söyle de onun bir çaresine bakalım.” O, onlara hiç cevap vermeyince kendi aralarında ; ”O derdini daima Ebu bekir’e söyler. Eğer onun bir sırrı var ise , mutlaka Ebu Bekir’e söylemiştir.” Dediler. Bunun üzerine hemen Hazreti Ebu Bekir’e vardılar ve sordular :
”Ey Ebu Bekir, biz Muhammed’i çok gamlı ve üzgün görüyoruz, acaba nesi var ?”
Bunun üzerine Ebu Bekir Radıyallâhu anh hemen Hazreti Muhammed Sallallâhu aleyhi ve sellem’e gitti ve bunun sebebini sordu. O şöyle dedi :
”Ey Ebu Bekir, kalp sıkıntıdadır, ruh yangındadır , göz uyku tutmuyor , neden karar ve istikrar benden gitti bilemiyorum. Yüzüm sarardı…”
Sonra su istedi, getirdiler. İyice yıkanıp giyindikten sonra ridasını da giydi ve Hira dağına çıkmak üzere oraya doğru hareket etti.
Dağa çıktı, mübarek yüzünü toprağa koydu. Ağladı… Ağladı…. Allâh’a o kadar yalvardı ki nihayet yedi kat gök melekleri , cennetteki huriler şöyle çığlık atmaya başladılar :
”Biz bir sevgilinin iniltisini, bir yalvarıcının yalvarışını duyuyoruz.”
Bunun üzerine Allâh celle şânühü, Cebrail Aleyhisselâm’a vahyetti : ” Artık vahyin iniş zamanı ! Emir ve nehyin açıklanma vakti geldi. Haydi Sevgilime, Safiyyime, yarattıklarim arasında seçtiğime git, ona sevgim ile hediyemi ulaştır.”
Cebrâil Aleyhisselâm indi ve havada bir nâra attı. Hazreti Muhammed Sallallâhu aleyhi ve sellem ‘de yukarıya baktı ve yer ile gök arasında, üzerinde yeşil elbise bulunan bir şahsı gördü. Cebrâil Aleyhisselâm yanına gelip ”Oku” dedi. Allâh Rasulü gördüklerinden korkmuştu. Cebrail Aleyhisselâm elini uzattı. Onu tutarak salladı ve ”Oku ! ” dedi. Allah Rasulü de ”Ben okuyucu değilim ”dedi. Cebrâil Aleyhisselâm hemen şu âyeti ona ulaştırdı :
”Ey Muhammed ! Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı pıhtılaşmış bir kandan yarattı !”
(Alak süresi : 1-2)
Sonra Cebrâil Aleyhisselâm kaybolup gitti. Efendimizde hemen evine döndü. Başından geçenleri zevcesi Hazreti Hadice validemize anlatıp :
”Beni sarın, beni sarın, çok korktum ! ” dedi.
Hadice validemizde şöyle konuştu :
”Müjde ey Muhammed ! Vallahi, Allah seni asla mahcup etmez. Çünkü sen akrabayı ziyaret eersin. Doğru konuşursun. Fakiri gözetirsin. Misafiri ağırlarsın. Halkın vekillerine yardım edersin. Rabbin sana ancak övülen bir makam verir. Galiba O, peygamberlere gelen Nâmus’u Ekber ( Cebrâil ) ‘dir ! ”
Cibril inip, “‘Ey örtüsüne bürünüp uyuyan, kalk ve uyar ! ” ayetini okuyunca, Hazreti Muhammed Sallallâhu aleyhi ve sellem ”Ey Hadice ! İşte o, yine geldi… dedi. Bunun üzerine Hazreti Hadice Radıyallâhu anhâ dedi ki ;
”Şimdi ben başımı açacağım. Eğer o şeytan ise yerinden kımıldamaz, Allâh’ın elçisi melek ise kaybolup gider.”
Hemen başını açtı ve Cebrâil Aleyhisselâm, Allâh’ın Rasülu Sallallâhu aleyhi ve sellem’in gözünden kayboldu. Şöyle dedi :
”Ey Hadice, gözden kayboldu ! ”
Hazreti Hadice Radıyallâhu anhâ ona :
”Haydi bana islamı anlat. Çünkü sen artık Allâh Rasulüsün, peygamber oldun ! ” dedi. Allâh Rasulü Sallallâhu aleyhi ve sellem’de ona islamı anlattı ve O müsluman oldu. Böylece Hadice validemiz , kadınlar içinde ilk müslüman olma şerefine nail oldu.
Ümmetin amelleri Efendimizin Ruhuna pazartesi günü sunulur. Nitekim Ebu Hureyre Radıyallâhu anha Efendimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem’den şöyle rivayet etmiştir :
”Hayatımda sizin için hayırlıdır, ölümüm de sizin için hayırlıdır.”
”Ey Allah’ın Rasulü ! Yaşamanın bizim için hayırlı olduğunu anladık ; ama ölümün bizim için nasil hayırlı olur ? ”Diye sordular. Şöyle buyurdu :
”İçinizde bulunduğum ve yaşadığım müddetçe hayatım sizin için hayırlı olur. Sizi Allah’a , hikmet ve güzel öğütle davet ederim.”
”Ölümümün sizin için hayırlı olmasına gelince ; amelleriniz bana her pazartesi ve perşembe günü sunulur. Eğer onları iyi görürsem sevinirim. Kötü görürsem sizin için Allah’tan bağışlanma dilerim ! ”
SALI GÜNÜ
Enes bin Mâlik Radıyallâhu anha’dan rivayet edilmiştir . Efendimize salı günü hakkında sorduklarında şöyle buyurdu :
”O kan günüdür”
”Nasıl, Ey Allâh’ın Rasulü”
”Çünkü o günde Havva hayız oldu, Adem’in oğlu kardeşini öldürdü ! ” buyurdu.
( Bisatu’l-Meclis )
Bazı alimler derler ki ; Salı günü yedi kişi öldürüldü ;
1) Cercis Aleyhisselâm,
2) Yahya Aleyhisselâm,
3) Zekeriyya Aleyhisselâm,
4) Firavunun sihirbazları,
5) Muzahimin kızı olan Firavunun karısı Asiye,
6) Beni israil içinde Musa’nin sığırı,
7) Adem Aleyhisselâm’ın oğlu hâbil…..
ÇARŞAMBA GÜNÜ
Allah’a Teâla buyurmuştur :
”Nitekim üzerlerine, insanları sökülmüş hurma kütüğü gibi koparıp, yere seren , dondurucu bir rüzgarı uğursuzluğu devam eden bir günde gönderdik…” ( Kamer süresi : 19-20 ).
Bu olay çarşamba günü olmuştur. Nitekim Enes bin Malik Radıyallâhu anhâ’dan şöyle rivayet edilmiştir :
Peygamber Efendimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem’e çarşamba günü hakkında sordular, şöyle buyurdu :
”O uğursuz bir gündür ! ”
Nasıl olur bu ? Diye sordular.
”Çünkü o günde Allah Firavunu ve kavmini suda boğmuş, salih ve Hud peygamberlerin kavimleri olan Ad ile Semûd’u da o gün helak etmiştir.” ( Bisatu’l-meclis ).
Allah yedi kafiri, çarşamba günü yedi şeyle helak etmiştir :
Avc bin Unuk’u Hüdhüd’le,
Karun’u yerle bir olmakla,
Firavunla askerini denizle,
Nemrud’u sivrisinekle,
Lut kavmini taşla ve yerle bir olmakla,
Şeddad bin Ad’ı ise Cebrail Aleyhisselâm’ın sayhasıyla helak etmiştir.
PERŞEMBE GÜNÜ
Enes bin Mâlik Radıyallâhu anha’dan rivayet edilmiştir. Allah Rasulü Sallallâhu aleyhi ve sellem ‘e perşembe günü hakkında sordular, şöyle buyurdu :
”O, hacetlerin görüldüğü gündür.”
”Ey Allah’ın Rasulü, bu nasıl olur ? Dediklerinde şöyle buyurdu :
”Çünkü o günde ibrahim Aleyhisselâm mısıra girdi. Allah onun ihtiyacını gördü ve Hacer’i ona verdi…” -Bisatu’l-Meclis-
Kıssa sahipleri derler ki : perşembe günü yedi peygamber, yedi veli yedi yere girip yedi şey buldular :
1) ibrahim Aleyhisselâm mısır’a girdi ve orada Hacer’i buldu.
2) Perşembe günü, Saki hapisten çıktı. Kurtulup Melik’e hizmet etmek şerefine nail oldu.
3) Yusuf Aleyhisselâm’ın kardeşleri Yusuf’un yanına perşembe günü girdiler, yanında bir çok nimet buldular :
”Yusuf’un kardesleri gelip yanına girdiler. Kendisini tanımadıkları halde O onları tanımadı.” -Yusuf süresi : 58-
4) Bünyamin perşembe günü Mısır’a girdi, Yusuf’u buldu.
”Yusuf’un yanına girdiklerinde kardeşini bağrına bastı.” -Yusuf süresi : 69-
5) Ya’kup Aleyhisselâm perşembe günu Mısır’a girdi ve oğlunu buldu :
”Yusuf’un yanına girdiklerinde o annesini, babasını bağrına bastı : ”Allah’ın dilediği kadar, güven içinde Mısır’da yerleşin !” Dedi. ( Yusuf suresi : 99 )
6) Musa Aleyhisselâm perşembe günu Mısır’a girdi ve Kıpti’yi buldu :
”Musa, halkın haberi olmadığı bir zamanda, şehre girdi. Biri kendi adlarından diğeri de düşman olan iki adamı döğüşür buldu.” -Kasas süresi : 15-
7) Muhammed Sallallâhu aleyhi ve sellem ‘in Mekke’ye perşembe günü girmesi ve orada zaferle karşılaşmasıdır. Nitekim Allah’u Teâla şöyle buyurmuştur :
”And olsun ki Allah, peygamberinin rüyasının gerçek olduğunu tasdik eder.” -Fetih süresi : 27-
CUMA GÜNÜ
Allah’u Teâla buyurdu :
”Ey inananlar ! Cuma günü namaz icin ezan okunduğu zaman , Allah’ı anmaya koşun.”-Cuma süresi :9 –
Birinci mecliste zikrettiğimiz isnadla, Enes bin Malik Radıyallâhu anha’dan rivayet edilmiştir ki, Allah Rasulü Sallallâhu aleyhi ve sellem ‘e Cuma günu hakkında sordular. Şöyle buyurdu :
”O vuslat ( kavuşma ) ve nikah ( evlenme ) günüdür !”
”Bu nasıl olur ey Allah’ın Rasulü ? Dediler. Şöyle buyurdu :
”Peygamberler o günde evlenirlerdi.” ( Bisatu’l-meclis )
Alimler derler ki : Yedi nikah cuma günü kıyılmıştır :
Adem ile Havva,
Yusuf ile Züleyha,
Musa ile Safûra,
Süleyman ile Belkis,
Muhammed ile Hatice,
Muhammed ile Aişe,
Ali bin EbibTalip ile Fatıma Radıyallâhu anhüma.
CUMARTESİ GÜNÜ
Müslim bin Abdullah , Said bin Cübeyr -tarikiyle- Enes bin Malik Radıyallâhu anha’dan rivayet etti :
”Allah Rasulü Sallallâhu aleyhi ve sellem’e Cumartesi hakkında sordular, şöyle buyurdu :
”O, bir hile ve aldatma günüdür !”
”Ey Allah’ın Rasulü, bu nasıl olur ?” Diye sordular.
”Çünkü o günde, Kureyş Dâr’ün-Nedve’de hile yapmıştır.” Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur :
”İnkar edenler, seni bağlayıp bir yere kapamak veya öldürmek yada sürmek için düzen kuruyorlardı…” ( Enfal suresi : 30 )
Şunu bil ki : Burak sahibi, anlaşma gününün ulusu, Melik olan Allah’ın Rasulü Cumartesiye hile ve desise günü demiştir. Çünkü o günde yedi nefer yedi kişiye hile etmiştir.
PAZAR GÜNÜ
Enes bin Mâlik Radıyallâhu anha’dan rivayet edilmiştir :
Allah Rasulü Sallallahu aleyhi ve sellem’e pazar günü hakkında sordular, şöyle buyurdu :
”O , dikme ve imar etme günüdür.”
”Bu nasıl olmuştur ey Allah’ın Rasulü ?” Dediklerinde şöyle buyurdu :
”Çünkü dünyanın imarı o gün başladı.”
Faziletiyle üstün ve ihya edilmesi güzel olan geceler, bütün senede on beş gecedir. Allah’ın Cemâlini arayan bir müridin bu gecelerden gâfil olması güzel bir hareket değildir. Çünkü bu geceler hayırların mevsimi ve ticaretlerin de tanzim edildiği zamandır. Tâcir bir kimse mevsimlerin değerlendirmesinden gâfil olduğu zaman, kâr edemeyeceği gibi, mürid de vakitlerin faziletlerinden gâfil bulunduğu zaman zaferi elde edemez.
Bu gecelerin altısı Ramazan ayındadır. Beşi, son on günün tek gecelerindedir. Zira son on günün tek gecelerinde Kadir gecesi aranmalıdır, altıncısı ise Ramazan-ı şerifin on yedinci gecesidir. Bu gece öyle bir gecedir ki sabahında Kuran inmiş ve iki ordu karşı karşıya gelmiştir. Bedir muharebesi de bugün de olmuştur.
Abdullah bin zübeyr Radıyallâhu anha, on yedinci gecenin Kadir gecesi olduğunu söylemiştir. Faziletli gecelerden olan diğer dokuz geceye gelince, onları da şöyle sıralayabiliriz :
1) Muharrem ayının birinci gecesi
2) Aşure gecesi ( Muharrem ayının onuncu gecesi )
3) Receb ayının birinci gecesi
4) Receb ayının on beşinci gecesi
5) Receb ayının yirmi yedinci gecesi -ki bu gece Mi’raç Gecesidir ve bu gecede kılınması gereken bir namaz rivayet edilmiştir.
6) Şaban-ı Şerifin on beşinci gecesi
7) Arefe gecesi
8) Ramazan bayramı gecesi
9) Kurban bayramı gecesi
Cenab-ı Hak biz müminler için rahmeti, feyiz ve bereketi bol olan günler ve geceler halk etmiştir.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki ;
”İki günü aynı olan , -her gün ilerlemeyen, yeni bir şey öğrenmeyen- ziyan etti.” -Beyheki-
Dünya işlerinde olduğu gibi, din işlerindede ilerlemek gerekir.
Allahu Teala bizlere her gün ve gecenin ihyasını yapabilmeyi, dünya ve ahiret hayatımızı etkileyen günahlardan uzak durabilmeyi, nefes alıp verdiğimiz sürede ömrümüzü hüsnü hatime ile tamamlayıp huzuruna varmayı, sonra da cennet ve cemalullâh’la müşerref olmayı cümlemize nasip eylesin. AMİN