İmam Cafer sadık Irak ve IŞİD Hakkında Hadis

“Sabahın ilk saatlerinde bir kara rüzgâr başlayacak ve oranın (Bağdat’ın) büyük bir bölümü göçüğün altında kalacak.”
“Bağdat şehri isyanlar ve çatışmalar sonucu viraneye çevrilecek. Vasıt şehri de (Irak’ta bulunuyor) sel felaketi sonucu yıkılacak. Azerbaycan halkı kolera hastalığı sonucu yok olacak, Musul halkı açlık ve pahalıktan, Suriye’nin Halep şehri yıldırımlar sonucu mahvolacak ve Şam katliam ve kıyımın şiddeti neticesinde yok olacaktır. Fakat Beytul Mukaddes (Orşilim) Peygamberlerin alametleri hürmetine amanda kalacak.”
“Beytul Mukaddesin bayındır olması Medine’nin yıkılmasını müteakibinde getirecek. Medine’nin harap olması için amansız savaşlara yol açacak. Ardından
Konstantiniye (İstanbul) fethedilecek ve Konstantiniye (İstanbul)nin fethi Deccal’ın ortaya çıkmasını beraberinde getirecek.”
“Dünyanın büyük faciası beş tanedir. O’nun ikisi vuku bulmuş ve üçü ise bu ümmet içinde vuku bulacak: Türk Faciası. Rum Faciası ve Deccal Faciası.”
“Deccal Taberiye gölünün kurumasından sonra ortaya çıkacak”
Kaynaklar:
İrşad-ı Müfit S: 340
El-Melahim vel-Fiten S: 146
Elzam ün-Nasib S: 261
Beşaret ül-İslam S:191 ve 57
Beharül Envar C: 52 S: 220 Hadis 82
Beşaret ül-İslam S: 58
Beharül Envar C: 52 (s.a.v.s.) 297
El-Melahim vel-Fiten S: 69
Elzam ün-Nasib S: 261
İmam Muhammed Bakır (as.) bir hadiste şöyle buyuruyorlar:
“Onlar elinde olan şeyleri eğer kaybedecek olurlarsa, imtihan dönemi çatacak, perdeler bir kenara itilecek, Allah Teala’nın vaadi yaklaşacak ve (kuyruklu) yıldız dünyanın doğusundan aynı bir parlak ay gibi, Bedir gecesinin yuvarlak ayı gibi belirecektir.”
“Hicaz’ın vadilerinden birinde ateş yayılmadığı müddetçe kıyamet vuku bulmayacak”
“Hicaz’da ateş meydana geldiği ve Necefi sel kapladığı zaman O’nun zuhurunu bekleyin.”
“Fetih ve zafer yılında Fırat taşkınlık yapacak ve Kûfenin sokaklarına dolacak.”
“Mısır halkını her hangi bir dış düşman kendi topraklarından dışarı etmeyecek ve sularını engellemeyecek bilakis bu Nil nehri, onları kendi vatanlarından edecek. Nil nehrinin suyu tümüyle kuruyacak ve hatta tek bir damla dahi kalmayacak. Irmağın dibi ise kumlarla dolacak.”
“Taberiye gölü ( Filistin topraklarında bulunuyor)nün suyu kuruyacak, Hurma ağaçları artık meyve vermeyecek ve Şam kıblesi semtinde olan Z’ar çeşmesinin suyu azalacak.”
‘Irmaklar kuruyacak. Kıtlık ve pahalılık üç yıl boyunca ağırlığını hissettirecektir.”
kaynaklar:
- Beşaret ül-İslam S: 63 ve Biharu’l Envar C: 51 S: 11 Hadis 6
- El-İmam ül-Mehdi ((as.)) S: 227
- Elzam ün-Nasib S: 178
- İrşad-ı Müfit S: 340
- El-Melahim vel-Fiten S: 146
- Elzam ün-Nasib S: 261
- Beşaret ül-İslam S:191 ve 57
“-Abbasoğullarının içinden doğudan ileride siyah sancaklı kişiler çıkacak. Onların önce gelenlerinin ve sonra gelenlerinin işi adam öldürmek olacak. Onlara yardım etmeyin. Allah onlara yardım etmez. Kim onların sancağı altında yürürse yahut bayrağını taşırsa Allah onu kıyamet günü cehenneme koyar. Gerçekten onlar Allah’ın en şerli yaratıklarıdır. Onlar benden olduklarını iddia edecekler. Dikkat edin, ben onlardan beriyim ve onlar da benden beridir. Onların alameti şudur: Saçlarını uzatırlar ve siyah giyerler. Onları desteklemek için oturmayın. Çarşılarda onlarla alışveriş yapmayın. Onlara yol göstermeyin ve onlara su vermeyin. Çünkü onların haykırdıkları Tekbir, sema ehli'ni rahatsız etmektedir.”
Süfyani’nin Kufe’ye gireceği
Naim b. Hammad, Ebi Ertad’dan rivayet etti ki: Süfyani Kufe’ye girer ve üç günlük bir işgalden sonra altmış bin kişiyi öldürür. Burada on sekiz gece kalır. Kufe’nin mallarının hepsini paylaştırır. Ancak Süfyani’nin Kufe’ye girişi Türkler ve Rumlarla “karkısa”da çarpışmasından sonradır. Sonra onların aralarına fitneler sokar ve onlardan bir grup Horasan’a döner. Süfyani öldürür, kaleleri yıkar, Kufe’ye girer.
Sonra Horasan ehlini arar. Horasan’dan Mehdi’ye itaat edecek bir grup zuhur eder. Sonra Süfyani Medine’ye bir ordu gönderir, Peygamber (salallahu aleyhi ve alih)’in soyundan bazı insanları Kufe’ye getirir. Sonra, Süfyani’de Mehdi (aleyhisselam)'ı araştırır. Mehdi (aleyhisselam) Mekke’ye vardığında Süfyani’nin ordusu da Beyda’da batmış olur.
Sonra Mehdi (aleyhisselam) Medine’ye gelerek Beni Haşim’den hapiste olanları kurtarır. Ve bu arada siyah bayraklılar çıkarak bir su kenarına varırlar ve bunu duyan Süfyani ile yakınları kaçarlar. Mehdi,(aleyhisselam) bilahare Kufe’ye inerek buradaki Haşimileri kurtarır. Sonra Kufe havalisinden kendilerine “Usub” adı verilen bir cemaat çıkar ki silahlarını fark etmiş olan bir kısım Basralılar da bulunur. Böylece onlar Kufe halkından esir bulunanları Süfyanilerin elinden kurtarırlar ve ardından siyah bayraklı ordu biat için Mehdi’ye (aleyhisselam) gelir.
Süfyani’nin Kufe ve Bağdat’tan sonra ordularını etrafa göndermesi
Ebu Cafer rivayet etti. Dedi ki: Süfyani, Kufe ve Bağdat’a girdikten sonra ordularını etrafa gönderir, Horasan toprağındaki Maveraün nehir’den başında Emevi soyundan birisinin bulunduğu bir fırka Süfyani’nin ordusuna katılır.
Onlar için Tunus’ta bir vak’a da Şırnakta görüldükten sonra, sağ avucunda bir ben bulunan Haşimi bir gencin komuta ettiği, siyah bayraklı bir ordu çıkar. Ve Allah bu ordunun işlerini ve yolunu kolaylaştırır. Sonra Horasan sınırında onların lehine bir vak’a olur. Bu Haşimi karayolu ile ilerler ve Şuayb b. Salih Temimi’nin komutasındaki bir başka ordu ile birleşerek, Estahir kapısındaki savaştan sonra Mehdi (aleyhisselam) ile buluşurlar.
Bu savaşlar atların ayaklarını kanlar içinde bırakacak şiddette olur. Yine Allah Teala, başında Beni Adiy’den bir adamın bulunduğu ve Sicistan’dan gelen bir orduya da yardım edecektir. Rey vak’asından sonra Medayinde de büyük bir vak’a olur. Kerkük’de de kurtulabilenin onu anlatacağı bir vak’a görülür ve sonra büyük bir katliam meydana gelir. Nuseybin arzında da bir vak’a olacak ve Ahvaz’da kendilerine “Usub” denilen hepsi de Kufe ve Basra’lı bir topluluk çıkıp Kufe’li esirleri kurtaracaklardır.
Allah Rasulu (salallahu aleyhi ve alih) buyurdu: "Sufyanoğullarının içinden doğudan ileride siyah sancaklı kişiler çıkacak. Onların önce gelenlerinin ve sonra gelenlerinin işi adam öldürmek olacak. Onlara yardım etmeyin. Allah onlara yardım etmez.
Kim onların sancağı altında yürürse yahut bayrağını taşırsa Allah onu kıyamet günü cehenneme koyar Gerçekten onlar Allah'ın en şerli yaratıklarıdır. Onlar benden olduklannı iddia edecekler. Dikkat edin, ben onlardan beriyim ve onlar da benden beridir. Onların alameti şudur: Saçlannı uzatırlar ve siyah giyerler. Onları desteklemek için oturmayın. Çarşılarda onlarla alışveriş yapmayin. Onlara yol göstermeyin ve onlara su vermeyin. Çünkü onların haykırdıklan Tekbir,, sema ehli'ni rahatsız etmektedir."