Şeyh Abdullah Mutirî el-Medenî eş-Şafii ve Hz.Mehdi Hakkında
Şeyh Abdullah Mutirî el-Medenî eş-Şafiî (h. 765)
“el-Rivâzu’z-Zâhire fi Fazl-i Âl-i Beyti’n-Nebi ve Itretihi’t-Tâhire” kitabında Ehl-i Beyt imamlarının (aleyhi’s-selâm) faziletleri hakkında yüz elli bir tane hadis kaydetmiştir. En son hadisinde diyor ki:
“Hüseyin b. Ali’nin evlatlarından biri âhir zamanda gelecek olan Mehdî’dir.
… Hüseyin’in soyundan gelenlerin hepsi, bütün Müslümanların güçlerinin yüceliğini, ilimlerinin çokluğunu, takvalarını ve kemâllerini itiraf ettiği İmamların büyük önderi, yani peygamberlerin ve en iyi yaratıkların sülalesi Zeynu’l-âbidîn Ali b. Hüseyin’e (Allah O’ndan râzı olsun) ulaşırlar.”
Daha sonra onun ve pâk soyundan bir grubun bazı faziletlerini sayarak diyor ki:
“Birinci İmam Ali b. Ebi Tâlib (Allah O’ndan râzı olsun) ve … On birinci İmam Hasan el-Askerî (Allah O’ndan râzı olsun) ve On ikinci İmam O’nun oğlu Muhammed Kâim el-Mehdî’dir (Allah O’ndan râzı olsun).
İmam Mehdî dünyaya gelmeden önce Müslümanlar arasında Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve âlih), Ali b. Ebi Tâlib (Allah O’ndan râzı olsun) ve diğer değerli babaları tarafından O’nun On ikinci İmam olduğu, kılıçla kıyam edeceği, Kâim-i Muntazar olduğu açıkça söylenmiştir. Sahih rivâyetlerde kaydedildiğine göre On ikinci İmam kıyam etmeden önce iki kez Gaybet’e çekilecektir…”1
Muhaddis Nûri daha sonra şöyle yazıyor:
“Yazarın el yazısıyla yazmış olduğu ‘er-Riyâzu’z-Zâhire’yi ele geçirdim. Onun arkasında şöyle yazıyordu: Riyâzu’z-Zâhire fi Fazl-i Âli’n-Nebi ve Itretihi’t-Tâhirîn kitabı, Mutirî diye meşhur olan, Şafiî mezhebine mensup, Eş’arî ve Nakşibendî tarikatından Allah’a muhtaç olan Abdullah b. Muhammed’in eseridir.”
232 Keşfu’l-Estâr, s. 215
“el-Rivâzu’z-Zâhire fi Fazl-i Âl-i Beyti’n-Nebi ve Itretihi’t-Tâhire” kitabında Ehl-i Beyt imamlarının (aleyhi’s-selâm) faziletleri hakkında yüz elli bir tane hadis kaydetmiştir. En son hadisinde diyor ki:
“Hüseyin b. Ali’nin evlatlarından biri âhir zamanda gelecek olan Mehdî’dir.
… Hüseyin’in soyundan gelenlerin hepsi, bütün Müslümanların güçlerinin yüceliğini, ilimlerinin çokluğunu, takvalarını ve kemâllerini itiraf ettiği İmamların büyük önderi, yani peygamberlerin ve en iyi yaratıkların sülalesi Zeynu’l-âbidîn Ali b. Hüseyin’e (Allah O’ndan râzı olsun) ulaşırlar.”
Daha sonra onun ve pâk soyundan bir grubun bazı faziletlerini sayarak diyor ki:
“Birinci İmam Ali b. Ebi Tâlib (Allah O’ndan râzı olsun) ve … On birinci İmam Hasan el-Askerî (Allah O’ndan râzı olsun) ve On ikinci İmam O’nun oğlu Muhammed Kâim el-Mehdî’dir (Allah O’ndan râzı olsun).
İmam Mehdî dünyaya gelmeden önce Müslümanlar arasında Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve âlih), Ali b. Ebi Tâlib (Allah O’ndan râzı olsun) ve diğer değerli babaları tarafından O’nun On ikinci İmam olduğu, kılıçla kıyam edeceği, Kâim-i Muntazar olduğu açıkça söylenmiştir. Sahih rivâyetlerde kaydedildiğine göre On ikinci İmam kıyam etmeden önce iki kez Gaybet’e çekilecektir…”1
Muhaddis Nûri daha sonra şöyle yazıyor:
“Yazarın el yazısıyla yazmış olduğu ‘er-Riyâzu’z-Zâhire’yi ele geçirdim. Onun arkasında şöyle yazıyordu: Riyâzu’z-Zâhire fi Fazl-i Âli’n-Nebi ve Itretihi’t-Tâhirîn kitabı, Mutirî diye meşhur olan, Şafiî mezhebine mensup, Eş’arî ve Nakşibendî tarikatından Allah’a muhtaç olan Abdullah b. Muhammed’in eseridir.”
232 Keşfu’l-Estâr, s. 215